19 Temmuz 2016 Salı

Çalışırken Duygulu Olmalı Mıyız?

Herkesin merak ettiği bir soru bu ''İşyerinde duyguya yer var mı?'' Çalıştığımız işi sevmemiz gerektiği, çalışanlarla duygusal bir bağ kurmamamız gerektiği, zaman zaman sosyalleşmeyi tercih etmesek de iş arkadaşlarımızla da sosyal yaşamımızda görüşmemiz gerektiği şeklinde inanışlar mevcut. Peki biz hangisine inanmalıyız? Doğrusu nedir?

İş yerinde duygulara yer olmadığını düşünen kitle için malesef katılım sağlayamayacağım. Hem böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? Yanınızda karşınızda etrafınızda olup bitenlere karşı çok mu kayıtsız kalacaksınız? Bir personeliniz gözleri dolduğunda ne tepki vereceksiniz? Yemek molasında karnının ağrıdığını söyleyen ve özel gününde olduğunu belirten personelinize ne diyeceksiniz? İşini seven ve senelerdir yükselmeyi bekleyen çalışanınızın yanında mı yoksa önünde mi olacaksınız? (önünü kesmeye mi çalışacaksınız?)

Yapmayın. Dünyanın en profesyonel liderleri dahi bunu yapmıyor, yapamıyor. Siz nasıl yapacaksınız? İş hayatının sadece iş yapmaktan ibaret olduğunu düşünen tecrübesiz azınlıktan biriyseniz sabırlı olun. Hayat size bildiklerinizin yanlış olduğunu çok geçmeden gösterecek.

Hiçbir istifa istifa değildir. Belli bir nedene dayalıdır. Bu neden işle alakalıdır. Kişisel nedenler dahi işin kişiye yarattığı olumsuzluklarla bağdaşlaştırılarak istifa nedeni haline gelir. Uyanık olun. İstifaları incelemek sadece İK nın görevi değildir. Ki benim gibi mağazada çalışan biriyseniz, personellerinizi iyi gözlemleyin. Kimin ne zaman istifa edeceğini bilirseniz 1-0 öne geçersiniz.

Yükselmeleri için onlara yollar açın. Kendini gösterebilmeleri için fazladan sorumluluk verin. İzleyin, gözlemleyin, öğretin nor verin ve bunarı yeniden yapın. Asla yılmayın. Hadi ama siz de çalışanlarınızı kendine rakip gören tecrübesiz paronlardan biri misiniz? Yol açın. O yol bazen çıkışa gider bazen yukarı bazen yatay.. en azından bir yere gider sizde keyifle izleyip kahvenizi yudumlarsınız.

Onlara jestler yapın. Duyguya yer olmadığını söyleyenlere inat onlara espri yapın, güldürün, eğlendirin, neşelendirin, ilham verin ve destekleyin. İş yeri ile duygusal bir bağ kurmalarına yardımcı olun. Profesyonel bir lider böyledir. Sonra işinizin başına geçin ve çalışın.

İş yerinde her türlü habere ve surprize karşı hazırlıklı olun. Gülümseyin, Kabullenin, plan yapın. Anlayış gösterin ve yazın. Daha sonra fönüp baktığınızda ihtiyaç duyacaksınız.

İyi bir yönetici iyi bir liderdir. Lider olmayan yöneticiler var ya işte Türkiye'nin başına bela olan onlardır.

Sevgiler,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder