Neden Sosyal Medyada Daha Etkin Olmak Zorundayız?
Günümüz koşullarında uluslararası başarılara imza atmış bir çok markanın sosyal medyada 'daha görünür' ve 'ulaşılabilir' olduğunu görüyoruz. Bu noktada, özellikle hızlı tüketim sektöründeki birçok markanın sosyal medyayı kullanım oranlarının git gide arttığını söyleyebiliriz.
Cep telefonlarından kolaylıkla kullanabileceğimiz hızlı, tatmin edici içerik paylaşımları bizi hayli memnun ediyor. Çoğu marka için bu bulunmaz bir nimet. Henüz internet doyum noktasına ulaşmadan, Facebook, Twitter, İnstagram gibi sosyal ağlara ciddi yasaklar getirilmeden markalar bunun kıymetini bilmelidir. Eğer kurumsal ya da kurumsal olma yolunda istekli bir markadan bahsediyorsak ilk yapılması gereken adımın bir web sitesi açmak olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Ancak artık bununla da yetinmiyor, bloglar, twitter profilleri, facebook sayfaları ediniyolar. İnstagram'da bir profil oluşturup kullanıcılarla iletişime geçmeye, daha çok etkileşim ve paylaşım yaratmaya yöneliyorlar. Çünkü bu büyük bir pastaysa tüm firmalar bu pastadan kendi paylarını büyütme hususunda istekliler.
Dün Marmara Üniversitesi'nde Sektör Günlerinde Anadolu Efes grubunun sunumunu izleme fırsatı buldum. Sayın Berke Civan (Dijital Pazarlama Müdürü) halen çoğu şirkette dijital pazarlamaya gereken önemin verilmediğinden bahsetti. Anadolu Efes grubuyla ilgili etkili bir sunum gerçekleştiren Berke Civan, kendi ekibinin yalnızca 3 kişi olduğunu, zamanla dijital pazarlamanın daha çok ihtiyaç duyulacak bir departman olacağının altını çizdi. Dijital pazarlama bölümünün yalnızca yeni yeni bir kaç üniversite tarafından oluşturulduğunu ve henüz geçtiğimiz yıllarda eğitim verilmeye başlandığını belirten Civan, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olmasına karşın, Anadolu Efes'in halihazırda bunca yasak varken hız kesmeden devam ettiği reklam çalışmalarının mimarı. Kendisine başarılarının devamını dilerken, regülatif sektörün gün geçtikçe değerleneceğinin kendi adıma da altını çiziyorum.
Bu mecrada gereken önemi veren inovatif, geleceğe odaklı, proaktif bakış açısına sahip firmalar bu boşluğu değerlendirip, çoktan kendilerine sosyal mecralarda da bir yer elde etmeye başladılar bile. Anadolu Efes Grubu da bu firmalardan biridir şüphesiz ki.
Bir markanın değeri artık müşterilerinin sadakatinde, ilgisinde, beğenisinde en önemlisi de o firmanın itibarında gizlidir. Bir markanın başarısını da ölçerken sosyal medya hesaplarına, yapılan yorumlara, şikayet sitelerine, bloglara bakmamız yerinde olacaktır. %100 Müşteri memnuniyetini hedefleyen firmalar bu konuda tam manasıyla aktif olabilmeleri adına kendi PR'larını oluşturmaya başladılar bile. Bu PR'ların denetimi sık sık yapılmalı, yeni içerik oluşturmak adına içerik moderatörleriyle çalışmaları gerekmektedir. Başarılı firmalar reklam ve halkla ilişkiler bütçelerini ortalama karlarının yaklaşık %20 si şeklinde ayarlamaktadır. Bu bütçenin de ilerleyen yıllarda bu konudaki hassasiyetin arttırılmasıyla yükseleceğine inanıyorum. Bir markanın asıl değeri, insanlarda bıraktığı izlenimdir.
2015 için dileğim; Türkiye'nin daha aktif, kendi değerinin farkında, genç nesile önem veren bir ülke olmasıdır. 2015'te yeni fikirlerle, pazarlamacı bakış açısıyla, sizler için burada olmaya devam edeceğim.
Hepimizin yeni yılını kutluyorum.
Eda Demirden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder