English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified


31 Ocak 2015 Cumartesi

Kendimizi İfade Etmekte Neden Zorlanıyoruz?



Bir çoğumuz bazen kendimizi ifade etme konusunda sıkıntı yaşayabiliyoruz. Ne hissettiğimizi tam manasıyla kelimelere dökmek bazen zor bir durum olabiliyor. Bir çok zaman ise karşımızdaki kişiyi ve onun hislerini düşünmeden 'olmaması gereken' ifadeler ile 'söylenmemesi gereken' şeyler söyleyebiliyoruz. Peki nedir bunun sebebi? Neden bu duruma düşüyoruz?
Öncelikle bu durumun bir çok sebebi olduğunu belirtmeliyiz. En büyük sebebi ise kendimizi 1. planda düşünüp, karşımızdaki kişiye kendimizden daha az değer vermemiz gelmektedir. Bir çoğumuz tanıdığımız kişiler tarafından yeni tanıştırıldığımız kişilerin isimlerini unutma problemi yaşıyoruz. Hatta bu öyle bir sorun halini alıyor ki, ismini kullanmadan cümleler kullanmaya çalışıyor, kendi açımızdan ayıbımızı örtmeye çalışıyoruz. Bazen de durum daha da vahim hale gelebiliyor çünkü karşımızdaki kişi ismimizi söylüyor. Biz ise hatırlayamıyoruz... Bu noktada sohbetin başlangıcından itibaren 1 saat geçmiş olduğunu farkediyoruz.. Evet. Artık karşımızdaki kişiye ismini sormak daha sevimsiz bir hale geliyor. Pek azımızın bu durumu 'hiç yaşamadığını' söyleyebiliriz. Peki nedir bu insanların sırrı? Nasıl isim hafızaları bu kadar güçlü olabiliyor? İşte bu noktada yine kendimizi karşımızdaki klişiden daha fazla önemsediğimiz için, dikkat dağınıklığı yaşadığımızı söyleyebiliriz. Belki bu yazıyı okurken bazılarımız 'Ben böyle hissetmiyorum' diye düşünebilir. O anda belki de saçımızın, makyajımızın ya da erkekler için takım elbisemizin ya da gömleğimizin nasıl durduğunu düşünüyor olabiliriz. Hatta birden fazla kişiyle muhattap oluyor bile olabiliriz. Kişi sayısının artmasıyla durumun daha da içinden çıkılmaz bir durum halini aldığı söylenebilir.

İsim hatırlama konusunda bir çok profösörün altını çizerek özellikle pazarlama derslerinde anlattığı bir taktik paylaşmak istiyorum sizlerle. Ki bu taktik büyük olasılıkla işe yarar niteliktedir. Öncelikle ilk tanıştığınız kişiye bakın. Öylesine bakmaktan bahsetmiyoruz. Saç rengine, yüzündeki önemli ve farklı noktalara odaklanın. Örneğin bir beni mi var? Ya da sakalı mı var? Veyahutta saçları uzun mu kısa mı? Bütün bunları kafanızda bir yere oturtun. Sonra ise tanıştırıldığınız anda arkadaşınız ismini söylerken örneğin: ''Merhaba Ayşe, bu arkadaşım Eda, hani sana bahsetmiştim...'' dedi. Ayşe'nin elini sıkarken ismini tekrarlayın: ''Merhaba Ayşe, ben Eda arkadaşım Yasemin senden bahsetmişti. Nasılsın?'' bu taktikte en önemli nokta karşınızdaki kişinin ismini tekrarlamaktır. Ayşenin saçları kıvırcık, kahverengi, gözleri ela mı? Aklınızda Ayşe ismini bu şekilde konumlandırın. Diğer isimlerden ayrıştırın. Mümkünse ilk gün iletişim esnasında sık sık ismini kullanın. Örneğin: ''Eee Ayşe nasılsın okul nasıl gidiyor?'' ''Ayşe bir şey içmek ister misin ben bir soda alacağım..'' gibi. Bu sizin o kişinin ismini unutmanızı zorlaştıracaktır. 

Kendimizi ifade etme konusuna değinmişken diğer önemli sebebine gelelim. Bildiğimiz her bilgiyi paylaşma konusundaki sabırsızlığımız... 'Ben çok şey biliyorum' düşüncesiyle, kendimizi beğenmiş bir havaya bürünüyoruz. Bu da karşımızdaki kişilerce olumsuz algılanıyor. Unutmamalıyız ki, çok bilmek edebi, edep ise susmayı gerektirir. Bir çok bilim adamı çoğunlukla sessizdir, amaçlarına odaklıdır. Gereksiz muhabbetlere girmez. Bizler de böyle olmalıyız. Çok konuşmak, çok bilmek demek değildir. Bu noktayı kavramak, iletişimin önemli bir kısmını kavramak demektir. Hatta bir çok kişi dinlemektense, konuşmayı daha önemli bir noktaya koyar. Bu da yanlıştır. Dinlemezseniz öğrenemezsiniz. Şunu bilmelisiniz ki; Belki karşınızdaki bir kaç üniversite mezunu, çok bilgili, tecrübeli birisi olmayabilir. Ama zeki insanlar herkesten, herşeyden bir şeyler öğrenebilen kimselerdir. 
Bazı kişilerde cümlelerinin içine bolca teknik terim ya da ingilizce sözcük sıkıştırarak konuşurlar. Bu bilgi sanki kendilerini daha değerli hale getirecekmiş edasıyla konuşmaya devam ettiklerine tanık olursunuz. Kendilerini üstün sanırlar ancak anlaşılmaz olabildiklerini hiç düşünmezler. Antipatik olabileceklerini düşünmedikleri gibi, karşılarındaki kişileri de bu kelimeleri bilmeye zorlarlar. Ki bu noktada şunu da söylemek gerekir ki, herkesin uzmanlık alanı farklıdır. Herkes aynı terimleri kullanmak, hatta ve hatta bu terimleri ezbere bilmek durumunda değildir. Siz Arapça biliyor olabilrisiniz. Karşınızdaki kişinin bunu bilmediğini düşünerek, bu cümleleri kullanmayabilirsiniz. Bu erdemdir. Bu karşınızdaki kişiye değer vermek, onun kendisini kötü hissetmesini istememektir. Düşüncedir. Buna dikkat etmek sizi iyi iletişim kurmaya götürür. Bir çok kişi sizinle konuşmak için can atar. Kolay arkadaş edinmenin önemli unsurlarından biridir.

Bir başka sebebi ise; Mantığa olan inanılmaz inançtır. Bazıları mantıksız olan hiçbir konuda konuşmak istemezler. Bu konularda konuşmanın zaman kaybı olduğuna inanırlar. Karşısındaki kişiyi yargılarlar. Her söylediğini bir mantık silsilesi içinde değerlendirirken, karşılarındaki kişinin duygularını önemsemez hale gelirler. Herkes her zaman mantıklı konuşmak zorunda değildir. Bazen arkadaşlarımızla günlük konular hakkında konuşmak, bazen saçmalamakta gereklidir. Hayatı bu şekilde bir iş görüşmesindeymiş edasıyla yaşamak, hayatı ertelemektir. Bu da bir süre sonra bıkkınlığa götürür. Hayatı o kadar da ciddiye almayın. O andan mutlu olmaya ve zevk almaya çalışın. Arkadaşlarınızı da mantıklı konuşmadıkları için yargılamaktan kaçının. Herkes her zaman sizin beklediğiniz modda olmak zorunda değildir. Anlayış gösterin. Anlayış büyük bir erdemdir.
Değer verdiğiniz şey; Samimiyet ve erdem olmalıdır. Düşüncelerinizi anlatmaya odaklanmalısınız. Kendinizi büyük görmek, yalnızca antipati toplar. Siz kendinize değer verin ancak bunu insanların gözünün içine sokmayın. Bırakın onlar size o değeri versinler. Bu unsur iletişimin temelidir. 'Alçakgönüllülük' yukarıda saydığımız erdemlerin içinde en önemlisidir. Kendini övmek, iş görüşmelerinde dahi sempati yaratmaz. Bırakın CV'niz konuşsun. Zaten cevaplanması gereken sorular size yöneltilecektir. İkili ilişkilerde de bu böyledir. Biraz merak ilişkiyi daima canlı tutacaktır. Her bilgiyi saniye saniyesine vermek ilişkileri yorar. Bir süre sonra bıkkınlık halini yaratır. Sakin ve yavaş olun. Düzenli ve sistematik davranın. Gerisi kendliğinden gelecektir. 
''Çok iyi bıildiğim bir konu ve karşımdaki insan benim dediklerimi eleştiriyor, sanki bir şey bilmiyor muşum gibi beni yargılıyor...'' bu yakarış size de tanıdık geliyor mu? Bir çoğumuz bazen bunu kendi kendimize söylüyor, karşımızdaki kişinin konuşmalarından rahatsızlık duyuyoruz. Çözüm ne mi? Çözüm aslında basit. Durun. Dinleyin... Bırakın konuşsun, anlatsın, bildiklerini söylesin. Eğer size kesinlikle hak vermiyorsa konuşmalarınızı bir noktada kanıtlayın. Örneğin: ''X kitabında bu konudan bahsediyordu. Y zamanında okumuştum.'' deyin. Karşınızdaki kişi o konuya yine de sizinle aynı fikri savunmuyorsa. Aynı noktada buluşamayacağınıza artık emin olduğunuz noktada bırakın. Bırakın, o kişi o şekilde düşünsün. Neden sizin için önemli? Aslında önemli olan şey o kişinin fikrini neden değiştirmek isteyeceğinizdir. Sınav mı yapıyorsunuz? Hayır. Bırakın. Çok basit ve net. Konuşmanın devamında ikiniz için de kırıcı şeyler söylenebilir. Ki hiç bir insanı üzmek ya da kırmak istemeyiz. O kişiyle olan ilişki seviyeniz bu duruma karar versin.
Kevin Hogan, Bilimsel araştırmalar bir bilim adamı için çok heyecan verici, ancak bir okur için uyku hapı niteliğinde olabilir. Benim işim bütün çalışmaları incelemek ve herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatmaktır. Eğer bir kuantum fizikçisi olsaydım, çocuklar için kuantum fiziği kitabı yazardım. Benim yapmak istediğim zor meseleleri kolay anlaşılabilir hale getirmektir.” der.
Empati yapmalıyız. İlişkilerin neden sürmediğinin, iş yerinde neden huzursuzluk çıktığının, niçin kavga edildiğinin temel sebebi budur. Empatiden ne kadar uzaklaşır ve benmerkezci olursak o kadar yalnızlaşır ve mutsuz oluruz. İnsanların kendilerini doğru aktarabilmeleri için öncelikle karşılarındaki kişiyi iyi anlamaları ve karşısındaki kişi yerine koymaları gerekmektedir. İyi bir iletişim için duygulara önem vermeliyiz. Saygılı olmalıyız. Nerede başlayacağımızı, nerede duracağımızı iyi analiz edebilmeliyiz. 

Kendimizi ifade ederken, karşımızdaki kişi veya kişilerinde kendilerini ifade edebilmelerine olanak tanımak çok önemlidir. Bu yüzden dediğimiz gibi. Dinleyin.. dinleyin.. dinleyin.. Çünkü: ''Dinlemek için 2 kulağımız ve konuşmak için 1 ağızımız vardır.'' 

Herkese kendini doğru ifade edebilecekleri günler diliyorum.
Eda Demirden

26 Ocak 2015 Pazartesi

Rusya’ya Çiçek Çerçevesi Pazarlamak

Merhaba;
Sıradaki ödev ise Yar. Doç. Dr Selda ENE hocamız için hazırlamış olduğum Tüketici davranışları dersi için yeni bir pazara, yeni bir ürün ya da hizmet sokmak yönündeydi. Ben Rusya için bir çiçek çerçevesi tasarlamak istedim. Umarım beğenirsiniz ve faydalı olur.

Sevgiler 
Eda Demirden

Eda DEMİRDEN

13.1.2015



Rusya Pazarına Çiçek Çerçevesi (Русский Цветочный рынок Рамка)
Tüketici Davranışları / Yar. Doç. Dr Selda ENE

Rusya’ya Çiçek Çerçevesi Pazarlamak


Türkiye’de son dönemde (özellikle 2011-2014 yılları arasında) yapılan ölçümlemeler yurt dışına çiçek ihracatımızın satış beklentilerini karşılamadığı yönündedir. Çiçek ihracatının ana pazarını Ukrayna'nın oluşturduğunu fakat yıl içinde bu ülkede yaşanan krizin ihracata önemli ölçüde yansıdığını söyleyebiliriz. Bu bağlamda Suriye gibi ülkelerdeki krizlerin yansımalarını da hissediyoruz.

Çiçek; refahı, barışı ve sevgiyi simgelediği için çiçek satışının düştüğü ülkelerde huzursuzluk yaşandığını da eklemekte fayda var.  Rus ekonomisinde yaşanan olumsuz tablo çiçek sektörünü de etkiliyor. Özellikle ihracatta son bir ayda yüzde 10 düşüş gerçekleşirken bu durum Rusya’yla ithalat-ihracat yapan firmalar nezdinde ciddi problemlere yol açıyor. Başarılı firmalar ise bu krizi bir fırsata dönüştürerek, bütün bunlara rağmen kar sağlayabiliyorlar.

Türkiye, Rus pazarına 10 yıl önce girdiğinde hiçbir Avrupa ülkesi bu pazarda bulunmuyordu. Avrupalılar kurdukları sistemle milyarlarca dolarlık ihracat gerçekleştirdi.  Rusya, 2 milyar dolarlık çiçek alır pozisyona geldi. Türkiye ise sadece 10 milyon dolarlık çiçek satar durumda. Gün geçtikçe de pozisyonumuz azalıyor. Krizden sonraki son bir aya bakıldığında Avrupa'dan Rusya'ya yapılan çiçek ihracatı da inanılmaz derece düştü. Türkiye olarak,  Rusya'ya çiçek ihracatındaki düşüşümüzü tolere edebileceğimiz fikrinden yola çıkarak böyle bir ürün geliştirme fikrine gidilmiştir. Sektör temsilcilerinin örgütlenerek Rusya'da daha etkin tanıtım yapmaları fayda sağlayabilir. Bunun yanı sıra Ekonomi ile Gümrük ve Ticaret bakanlıklarının ihracatı kolaylaştıracak noktalara eğilmeleri gerekir. Rusya ile sınırda yaşanan sorunların bu dönemde daha rahat çözülebileceğini söyleyebiliriz.

Türkiye’den Rusya’ya çiçek ihracatı yapan yüzlerce firma var. Bu noktada ürünümüzü farklılaştırmak için Rusya’nın kültürel ögelerini, inanışlarını, alışkanlıklarını araştırarak pazara daha derinden nüfuz etmenin firmamız açısından ‘daha fark edilir’ olmasında rol oynayabileceğini düşündük. Bu noktada çiçeğin yoğunlukla kullanıldığı düğünlere, açılışlara, özel günlere özgü bir çiçek çerçevesi tasarlamaya karar verdik.

 

Rus Pazarı İçin: ‘Uyarlanmış Mal, Uyarlanmış Reklam’


Rusya hakkında yapılan araştırmalar henüz böyle bir ‘düğün için çiçek çerçevesinin yoğun biçimde kullanılmadığını göstermiştir. Böyle bir ürün Rusya pazarında olsa dahi, bu ürün Türkiye’den satışı gerçekleşeceği için ürüne en uygun mal politikası ‘uyarlanmış mal, uyarlanmış reklam’ olacaktır. Bunun sebebi Türkiye’den Rusya’ya çiçek satarken, değişen piyasa koşullarını, ekonomik krizleri, alım gücünü ve yaklaşan bahar ve yaz aylarıyla artacak düğünlerin yaratacağı çiçek talebini karşılamak olacaktır.
Çiçek Türkiye’de düğünlerde, cenazelerde, özel günlerde, kutlama amaçlı ve bunun gibi sebeplerle kullanılmaktadır. Ancak Türkiye’de de henüz düğünler için çiçek çerçevesi yaygın bir kullanım alanı değildir.

Rus Kültüründe Düğünler


Moskova, St.Petersburg veya başka bir Rus şehrinin güzel yerlerini gezerken yeni evli çiftlere rastlarsanız şaşırmamalısınız. Zira, evlendirme dairesinde imzalar atıldıktan sonra şehrin güzel yerlerine gidip oralarda fotoğraflar çektirmek Rus düğününün geleneklerinden sayılmaktadır.

Günümüzdeki pek çok Rus düğün geleneği eski dönemlerde uygulananlarla örtüşüyor. Eski Rus topraklarındaki düğün geleneklerinden ‘’gelini alma’’ günümüze kadar gelmiş ve mutlulukla uygulanmaktadır. Bu geleneğin ana fikri damadı, gelinin arkadaşları tarafından önceden hazırlanmış pek çok zorlu aşamayı geçmeden gelinin evine sokmamak. Bu aşamalardan her geçemediği için damat, gelinin arkadaşlarına para, tatlılar vb. onların gönlünü hoş edecek bir şeyler vermek zorunda.

‘’Düğün treni’’ (konvoyu) günümüz düğünlerine ait bir uygulama. Çiçekler, balonlar ve şeritlerle süslenmiş arabalar, genellikle limuzin, gelin ve damat için bir araya gelir. ‘’Gelini alma’’ dan sonra konvoy, nikah kıyılması için evlendirme dairesine gider. Kilise nikahı günümüzde eskiden olduğu kadar yaygın değil. Dini tören isteyip istemediğine her çift kendi karar verir. Evlendirme dairesindeki resmi işlemlerin tamamlanmasından sonra yeni evli çift ve arkadaşları yaşadıkları şehrin özel yerlerini gezerler . Düğün günü ‘’düğün yemeği’’ ile sona erer. Yemekte müzik çalar, yeni evliler tebrik edilir ve onlara hediyeler verilir. Misafirlere çok çeşitli ikramlarda bulunulur ve genel bir neşe ve mutluluk havasında tören devam eder.

Kültürel Etkiler


Rusya’da herhangi birine çift sayıda çiçek vermek hoş karşılanmaz. Eğer doğum günü, romantik bir jest veya teşekkür anlamında bir Rus’a çiçek verecekseniz bunları önceden mutlaka sayın. Çift sayıda çiçek, yas nişanesi olarak, cenaze törenine getirilir. Bu geleneğin kökeni Hıristiyanlık öncesine dayanır. Çift sayılar pek çok eski kültür tarafından bitmiş, sona ermiş, ömrünü tamamlamış olarak ilişkilendiriliyordu. Bu yüzden çift sayı, ölümün de sembolü. Tek sayılar ise tam tersine hareketi, hayatı, gelişmeyi temsil eder. Bu sebeple, hayatta olana ancak tek sayılı çiçek hediye edilmeli. Fakat buketin içinde on iki ve daha fazla çiçek varsa bunların tek mi çift mi oldukları önemsenmez.

RUSYA’NIN PAZARLAMA ÇERÇEVESİ


GENEL BİLGİ:  Rusya 17,075,400 km²'lik yüzölçümü ile dünyanın en geniş ülkesidir ve dünya yaşam alanının sekizde birini kapsar. Rusya aynı zamanda 2014 yılı itibarı ile 144 milyon nüfusu ile dünyanın en kalabalık dokuzuncu ülkesidir. Kuzey Asya'nın tamamına ve Doğu Avrupa'nın büyük bir kısmına uzanan Rusya, dokuz zaman dilimine yayılır ve üzerinde çok çeşitli çevre ve yer şekilleri bulunur.

Rusya ekonomisi, GSYİH’ya göre dünyanın en büyük dokuzuncu ve satın alma gücü paritesi göre altıncı ekonomisidir. Rusya dünyanın en büyük maden ve enerji kaynaklarından birine sahiptir ve dünyanın en büyük petrol ve doğal gaz üreticisidir. Rusya; tanınmış beş nükleer silahlı devletten biridir ve dünyanın en büyük kitle imha silah stoklarına sahiptir. Rusya; büyük güçlerden biri olup Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi, G8, G20, Avrupa Konseyi, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği, Şanghay İşbirliği Örgütü, Avrasya Ekonomi Topluluğu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve Dünya Ticaret Örgütü üyesi ve Bağımsız Devletler Topluluğu'nun önde gelen üyesidir.

COĞRAFYA:  Rusya Federasyonu Avrasya kıta sahanlığının kuzeyinde bulunur. Arktik (Kuzey Kutup dairesi) ve çevresindeki (sub-Arktik) bölgelerin büyük bir oranı sınırları içinde olduğundan diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, metrekareye daha düşük kişi yoğunluğuna, ekonomik faaliyet ve coğrafi (fiziki) çeşitlik görülür. Bu bölgelerden daha güneye gelindiğinde coğrafi ve bitki örtüsü çeşitliliği artar. Rusya dünyanın en soğuk ülkelerinden biridir. Diğer iklimlere göre kış aylarında 3 kat fazla soğuk hissedilir. Ortalama yıllık sıcaklık −5.5 °C (22 °F)dir. Karşılaştırma için İzlanda'nın ortalama yıllık sıcaklığı 1.2 °C (34 °F) ve İsveç'in ortalama yıllık sıcaklığı 4 °C (39 °F)'dir. Lakin bu karşılaştırma, ülke genelini gösterdiğinden geniş yüz ölçümde değişken ve ılıman iklim çeşitliliğine sahip Rusya için yanıltıcıdır.

EKONOMİK:  Rusya özellikle petrol ve doğal gaz gibi muazzam doğal kaynaklara sahip bir piyasa ekonomisine sahiptir. Rusya GSYİH (nominal) bakımından dünyanın 9. ve satın alma gücü paritesi bakımından ise dünyanın 6. büyük ekonomisidir. 21. yüzyılın başından bu yana, yüksek iç tüketim ve daha fazla siyasi istikrar Rusya'da ekonomik büyümeyi desteklemektedir. Reel kişi başına düşen GSYİH (SAGP) (mevcut uluslararası $), 2010'da 19,840 olmuştur. Büyüme öncelikle petrol veya mineral çıkarma ve ihracatı yerine iç piyasa için mal ve hizmet dışı ticareti ile sağlandı. Rusya'da ortalama aylık nominal maaş 2000 yılında 80$ kadar iken, 2013 başlarında 640$ olmuştur. 2010 yılı itibarı ile Rusya'da halkın yaklaşık %12.7'si ulusal yoksulluk sınırının altında yaşamakta olup ile 1998 yılında Sovyet sonrası çöküşün en kötü noktada olduğu %40'tan önemli ölçüde aşağı çekilmiştir. Rusya'da 1999 yılında %12.4 olan işsizlik 2007'de %6'ya düştü. 2000'de sadece 8 milyon olan orta sınıf 2013'te 108 milyona yükselmiştir.

Rusya'nın ihracatının %80'nden fazlasını petrol, doğal gaz, metaller ve keresteler oluşturmaktadır. 2003 yılından bu yana, iç pazarın önemli ölçüde güçlenmesiyle doğal kaynakların ihracatının ekonomik önemi azalmaktadır. Petrol ihracatından elde edilen kazanç 1999'da 12 milyar $ olan yabancı rezervi, 1 Ağustos 2008'de 597.3 milyara çıkarak Rusya'yı dünyanın üçüncü büyük döviz rezervi haline getirdi.

DEMOGRAFİK:  2002 sayımına göre Rusya nüfusunun %79,8'ini federasyonun esas unsuru olan Ruslar oluşturmaktadır. Rus nüfusunun dışında çok sayıda etnik grup da mevcuttur. Rusya sınırları içerisinde 160 farklı etnik grubu olduğu tahmin edilmektedir. Rusya nüfusu her ne kadar diğer ülkelerle karşılaştırıldığında yüksek olsa da; km2'ye düşen insan sayısı, ülkenin kapladığı alan sebebiyle çok azdır. Rusya nüfusunun ağırlıklı olarak yaşadığı bölge, coğrafi olarak Avrupa toprakları olarak kabul edilen Ural Dağlarının batısında ve Kuzeybatı Sibirya'da yaşamaktadır. Ülke nüfusunun %73' ü şehirlerde yaşarken, %27'si kırsal alanlarda yaşamaktadır. Rusya nüfus bakımından dünyanın en kalabalık sekizinci ülkesi konumundadır.

Ülke nüfusu, Sovyetlerin yıkılmasından sonra düşüşe geçmiş olsa da, 2010 sayımına göre 141.927.297'dır. 1991 yılında Rusya nüfusu tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 148.689.000'a ulaşmıştı, fakat 90'lar boyunca süren göçmenlik, ölüm oranın çok hızlı yükselmesi sebepleri ile ülke nüfusu 20 yıllık sürede azalmıştır. 1950 ile 2013 arasında Rusya'nın nüfusu: Ülkede 2009 yılında, son 15 yıl içinde ilk kez 10.500 kişilik bir nüfus artışı sağlanmıştır. Söz konusu artış, 279.906 kişinin Rusya'ya göçmesi ile oluşmuştur ki bu sayının %93 Eski Sovyet ülkelerinden olmuştur. Rus halkının göçü ise 2000 yılında 359.000 iken 2009 yılında 32.000 inmiştir. Şu anda 116 milyon Rus ülke sınırlarında yaşarken, ülke dışında, özellikle eski Sovyet ülkelerinde 20 milyon civarında Rus yaşadığı tahmin edilmektedir.

Rusya'da doğum oranı, Avrupa ülkelerinin ortalamalarında yüksektir. Rusya doğum oranı 2008'de her bin kişide 12.4 doğum olurken, Avrupa Birliği ortalaması ise her bin kişide 9.90'dur. Ölüm oranı ise Avrupa Birliği ile kıyaslandığında çok yüksek kalmaktadır. Avrupa Birliği ortalama ölüm oranı binde 10,28 iken, Rusya'da 2009 rakamlarına göre ölüm oranı binde 14,2'ye ulaşmıştır. Hükümet bu durumu engellemek için 2007 yılında, aylık çocuk yardımını ikiye çıkararak 55 Dolar yapmış, tek seferlik ödemeyi ise ikinci çocuktan sonra çocuk başına 9.200 Dolara yükseltmiştir. Bu uygulamalar sonrası Rusya, şu anda Sovyetler sonrası en yüksek doğum oranına ulaşmıştır.

DİL: Rusya'da 160 etnik grup tarafından 100'den fazla dil ve lehçe konuşulmaktadır. 2002 nüfus sayımına göre Rusça 142,6 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. İkinci en çok konuşulan dil 5,3 milyonla Tatarca ve üçüncü en çok konuşulan dil 1,8 milyonla Ukraynacadır. Rusça ülkenin tek resmi dilidir, ancak cumhuriyetler veya diğer özerk bölgelerde Rusça ile birlikte diğer dil veya dillerde resmidir.

Rusça geniş dağılıma rağmen Rusya genelinde homojendir. Coğrafi olarak Avrasya'nın en yaygın dilidir ve en çok konuşulan Slav dilidir. Rusça, Hint-Avrupa dil ailesinin Slav dilleri koluna aittir ve Belarusça ve Ukraynaca (bazen de Rusince) ile birlikte en önemli üç Doğu Slav dilinden biridir. Eski Doğu Slavcasına ilişkin yazılı örnekler 10. yüzyıldan tasdiklenmiştir. Günümüzde, dünyadaki bilimsel yayınların dörtte birinden fazlası Rusça yayımlanmaktadır. 20. yüzyılda politik açıdan önemli bir dil olan Rusça, Birleşmiş Milletlerin altı resmi dilinden biridir. Rusça, 33 harflik Kiril alfabesi ile yazılır.

DİN: Hıristiyanlık, İslam, Budizm ve Yahudilik Rusya'nın geleneksel dinleri olup tümü Rusya'nın tarihsel mirasının bir parçasıdır. Rus Ortodoks Kilisesi devrimden önce Rusya'nın devlet dini olup ülkenin en büyük dini kurumudur. Rusya'da bir araştırma merkezinin yaptığı kamuoyu araştırmaları göre katılımcıların %63'ü kendisini Ortodoks olarak tanımlarken, %6'sı kendini Müslüman ve %1'i ise kendini Budist, Katolik, Protestan ve Yahudi olarak tanımlamıştır. %12'si ise herhangi bir dine inanmamasına karşın Tanrı'ya inandıklarını ve %16'sı ise kendisini dinsiz olarak tanımlamıştır. Paskalya, Rusya'da en popüler dini bayram olup çok sayıda dine inanmayanlar ve Hıristiyan olmayanlar da dahil olmak üzere tüm Rus vatandaşlarının %90'ından fazlası tarafından kutlanmaktadır. Bir kaynağa göre, Rus nüfusunun dörtte üçünden fazlası paskalyayı geleneksel paskalya kekleri, boyalı yumurta ve pasha yaparak kutlamaktadır. Kiev Knezliğinin 10. yüzyılda Hıristiyanlaştırılmasından bu yana Ortodoksluk ülkedeki egemen dini olup yaklaşık 100 milyon vatandaşların kendilerini Rus Ortodoks Hristiyanı olarak tanımlamaktadır. Kayıtlı kiliselerin %95'i Rus Ortodoks Kilisesi'nin himayesinde olmakla birlikte bazı küçük Ortodoks Kiliseleri de bulunmaktadır. Ancak Ortodoks inancına mensup kişilerin büyük bir bölümü düzenli olarak kiliseye gitmemektedirler. Ayrıca Katolikler, Ermeni Gregoryan ve çeşitli Protestan kiliseleri gibi küçük Hıristiyan mezhepleri de mevcuttur.

Rusya'da Müslümanların sayısı yerel kaynaklar tarafından 7-9 milyon, Batı ve İslam kaynaklarına göre 15-20 milyon olarak tahmin edilmektedir. Rusya'da Eski SSCB devletlerinden yaklaşık 3 ila 4 milyon geçici Müslüman göçmenler vardır. Müslüman nüfusun çoğu Kuzey Kafkasya ve İdil-Ural bölgelerinin yanı sıra Moskova, Sankt Petersburg ve Batı Sibirya'da yaşamaktadır. Rusya aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı'nda gözlemci üye statüsündedir.

Budizm geleneksel olarak Rusya Federasyonu'nun üç bölgesinde yaygındır: Buryatya, Tuva ve Kalmıkya. Bazı Sibirya sakinleri ve Uzak Doğu bölgelerinde, özellikle Saha Cumhuriyeti ve Çukotka'da, büyük dinlerle birlikte practice Şamanist, Panteist, ve Pagan ayinleri de uygulanmaktadır. Dinlere mensup olma çoğunlukla etnik gruplara göre bölünmektedir. Örneğin Slavların ezici çoğunluğu Ortodoks Hıristiyan, Türkler çoğunlukla Müslüman ve Moğollar ise genel olarak Budisttir. Yahudilik ise Yahudi Özerk Oblastı’nda yaygındır. Çeşitli raporlara göre nüfusun %16-48 arasının dinsiz olduğunu ortaya koymaktadır.


Цветочный Рамка (Tsvetoçkii ramka) (Çiçek çerçevesi)


Yukarıda anlatılan detaylardan yola çıkılarak Rusya’nın genel olarak yüz ölçümüne göre nüfusunun düşük seyrettiğini söyleyebiliriz. Geliştireceğimiz ürün açısından bu bilgi önemli bir başlangıç noktası olmaktadır. Çünkü zaten az olan nüfus evlenme oranlarının da genel olarak düşük olması anlamına gelmektedir. Doğrudan da doğurganlığı etkiler. Bu bilgiden hareketle Rusların evlenirken kendilerine, düğünlerine ve özellikle de düğün fotoğraflarına titizlikle değindiğini söylemek yerinde olacaktır.

Bizin geliştireceğimiz ürün Цветочный Рамка (Tsvetoçkii ramka) (Türkçesi: çiçek çerçevesi) bu paralelde oldukça önemli bir konuma sahiptir. Rus gelenek ve görenekleri incelendiğinde kişilerin birilerine çiçek verirken, tek sayılara dikkat ettiği gözlemlenmiştir. Çift sayıların uğursuzluk getirdiği bilinmektedir. Son dönemde özellikle gençlerin evlendiğinde sokaklarda dolaşarak fotoğraf çektirdiği bilinmektedir. Hatta haziran ayında yaptığım Rusya gezisi sırasında da Rusya’da düğünlerden sonra sokaklarda, caddelerde dolaşarak fotoğraflar çektirdiklerine şahit olmuştum.

Ürünümüz tam da bu noktada tüketici ihtiyacına çözüm olacak biçimde, çiftler ya da konuklar fotoğraf çektireceği sırada, taşınabilir olarak çiftimizin arka planını çiçeklerle süsleyecek. Hatta bu çiçeklerle çiftlerin isimleri dahi yazılabilecek. Bu yolla hem pratik olarak güzel bir fotoğraf çerçevesine sahip olmalarını hem de Türkiye ile Rusya arası düşen ithalat-ihracat gelirlerini arttırmayı hedeflemekteyiz. Böylelikle Rusya’da ekonomik krizin etkileri azaltarak hali hazırda yıllarca yaptığımız alışverişe farklı bir boyut kazandırmayı hedefliyoruz.

Rusya’da da diğer ülke pazarlarında olduğu gibi çiçekler çok değerli bir noktadadır. Mutluluk ve barışı simgeler. Biz de Türkiye’den pazara nüfuz eden bir firma olarak bu boşluğu görüp değerlendirmek istiyoruz. Mis kokulu çiçeklerimizin önünde çekilen fotoğraflar uzun süre unutulmayacak ve herkes tarafından pratik olması, taşınabilir olması, güzel görüntüsü ve kişiye özgü uyarlanabilir olması gibi sebeplerle tercih edilebilecek.


PAZARLAMA KARMASI BİLEŞENLERİ


PLACE (YER)


Rusya ile ihracatın kolaylaştırılabilmesi adına ilk 1 sene pazarın durumuna bakılarak karar verilecek sonrasında muhtemel olarak Rusya’nın başkenti Moskova’da bir dağıtım kanalı satın alınarak, ürünlerin ambalajlanması, paketlenmesi, ulaştırılması gibi konuların buradan sağlanması tasarlanmaktadır. Öte yandan müşterilere bu kadar yakın bir yerde konumlandırılan ofiste müşteri istek ve ihtiyaçlarının daha iyi algılanabilmesi ve ürünle alakalı oluşabilecek aksaklık ve/veya noksanlıklara anında müdahale edilebilecektir.
DAĞITIM KANALI:  Dağıtım kanalı bakımından dolaylı dağıtım (dolaylı ihracat) uygun görülmüştür. Üretici ve tüketici arasında alım-satım işlemlerinin gerçekleşmesinde yasal ve ekonomik bağımsızlığı olan diğer işletmeler yer alacaktır. Pazara ilk girişte böylelikle yüksek sabit yatırımdan kaçınılmış olacaktır. Depo maliyetleri ve artan finansman artışından,  aynı zamanda da ‘pazarın bilinmezliğinden’ dolayı oluşabilecek risklerden egale olunacaktır. Pazara daha temkinli girmenin, sonrasında pazarın durumuna göre gerekebilecek finansman ihtiyacını da harcatmayacak olması tercih sebebi olmuştur.

PRICE (FİYAT)


Ürün için görece yüksek, ancak lojistik ve maliyet bütçelemesi yapıldığında normal düzeyde bir fiyat aralığı belirlenmiştir. Seçilecek çiçek ve süslemeye göre fiyat oluşturulmaktadır. Büyük bir düğün için çok daha fazla sayıda çiçek çerçevesi gerekecektir.

PROMOTİON (TUTUNDURMA)


Üründe ‘uyarlanmış ürün, uyarlanmış reklam stratejisi kullanılmaktadır. Ancak ileride ürünün yaygınlaşmasıyla ‘standart ürün, standart reklam’ politikasına geçilmesi hedeflenmektedir. Rusya’da ürün kullanımı arttığında daha fazla üretim sağlanacağı için yerel bazda da ürün artışı söz konusu olacak, böylelikle ürünler yerel pazara da satılabilecektir. Bu noktada ‘standart ürün standart reklam’ stratejisinin daha az maliyet gerektirdiği bilinmektedir.

Etiketlemede çok dilli etiket kullanılacaktır. Ayrıca çiçeklerin yetiştirilme koşulları, organik olduğu, ek besin maddelerinden kaçınıldığı da belirtilecektir.

PRODUCT (ÜRÜN)


Ürün, hepimizin bildiği gibi bir pazarın dikkatini çekmesi, alması, kullanması ya da tüketmesi için sunulan, belirli bir ihtiyacı ve isteği giderme özelliği olan ve değişime konu olan her şeydir. Ürün, fiziksel nesneleri, hizmetleri, kişileri, olayları, yerleri, örgütleri ve fikirleri kapsamaktadır. Ürün, fiziksel bir nesne olabileceği gibi fiziksel nesne ile birlikte hizmetin birleşiminden de oluşabilir.

Bizim ürünümüz çiçek çerçevesidir. Bu yüzden ‘dayanıksız ürünler’ arasındadır. Maliyetimiz dayanıklı ürünlere kıyasla hayli az olacaktır. Ürünümüz, ürün sınıflandırması başlığı altında incelendiğinde ‘aranmayan ürünler’ olarak konumlandırılmıştır. Ayrıca ürün düzeyleri bazında da ürünümüz ‘zenginleştirilmiş ürün’ olarak belirtilmiştir. Bunun sebebi; teslimat ve kredi işlemleri, satış sonrası hizmetler, garanti, marka, kalite düzeyi, ambalaj, tasarım gibi özellikleri olmasıdır. Piyasaya yeni giriş yapacağımız için kullanıcılar nezdinde olumlu intiba bırakmak adına garanti kapsamına da önem vermekteyiz. Eğer ürünümüz yolda bir zedelenmeye uğrar ya da müşteri tarafında beğenilmezse, ek süre verildiği takdirde değişim yapabiliyoruz. Çiçekleri kendi seralarımızda yetiştiriyor, müşteri istek ve ihtiyaçlarına çok önem veriyoruz.

Ürünün Rusya pazarına göre adapte edilebilmesi için özellikle Rusların tek sayının uğuruna inandıkları ve evlerine çift sayılı ürün sokmadıklarından yola çıkılarak çalışanlar bilgilendirilmiş, Rusya’ya ihraç edilecek her üründe ‘tek sayı’ ibaresi bulunması konusunda kesinlik yaratılabilmiştir. Ürünün adaptasyon (uyarlama) sürecinde ürünün farklı durumlardaki kullanım oranları dikkate alınarak, etiketleme, paketleme, malzemeler, renk, ürün özellikleri, isim, reklam, fiyat ve satış tutundurma gibi ögelere farklılık katılmıştır. 

REKABET ÇERÇEVESİ: Rusya pazarına girecek firmaların öncelikle yıllar itibariyle hangi ürünlerin ithalat-ihracat konusu olduğunu incelemeleri gerekmektedir. Türkiye fiyat elastikiyeti çok yüksek olduğundan dolayı Rusya pazarına hakim iken, Rusya yapısal olarak ağır sanayi mallarını ihraç eden, aynı zamanda da doğal kaynak ve enerji ihraç eden bir ülke olarak varlığını sürdürmektedir. Ancak bu bir handikaptır çünkü fiyatta olabilecek herhangi bir yükselme Türkiye’den alınacak mallar konusunda Rusya nezdinde negatif biçimde algılanacaktır. Başta hazır giyim, konfeksiyon, makine araç-gereç, otomobil yedek parçası gibi ürünlerde katma değerli ve markaya dayalı stratejilerin oluşturulması gerekmektedir. Bizim firma olarak ürünümüz yeni ve alışagelmişin dışında olduğundan Rusya pazarında net biçimde rekabet çerçevesi gözlemlenememiştir. Pazarın durumuna ve reaksiyonlara bakılarak ürüne ve pazarlamaya yön verilecektir.


RUSYA PAZARINDA SON DURUM: Rusya pazarında yaşanan sıkıntının 2015 sezonunu olumsuz etkileyeceğini belirten Sentido Zeynep Resort Satış ve Pazarlama Müdürü Mesut Kurtulmuş, "Misafirler paket turu almaktan uzak duruyorlar. Rus pazarına dönük büyük bir beklenti içinde olmamakta fayda var. Erken rezervasyon döneminin ne olacağı büyük bir soru işareti" dedi. 2014 yaz sezonunun iyi geçtiğini ancak yorucu olduğunu söyleyen Sentido Zeynep Resort Satış ve Pazarlama Müdürü Mesut Kurtulmuş, Rusya pazarında yaşanan durgunluk ve Antalya'da son yıllarda hızla artan yatak arzı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Başta Rusya ve Ukrayna pazarları olmak üzere birçok pazarda, ciddi sıkıntılar yaşandığını dile getiren Kurtulmuş, "Bu ciddi bir şekilde bölgeyi etkiledi. Ramazan Ayı'nın hala yüksek sezona denk gelmesi, 30 gün boyunca bizleri olumsuz etkiliyor. Buna iç pazarla birlikte Orta Doğu pazarı da dahil oluyor. Ancak Batı Avrupa'da işlerin yolunda gittiğini fark ettik. Bu bizim için çok sevindirici oldu" dedi. (Kaynak: http://www.turizmdebusabah.com/haberler/rusya-pazarinda-yasanan-sikinti-2015-sezonuna-olumsuz-yansiyabilir-70207.html)

Etiketler

2015 2016 4 saniye 7 unsur 7p affetmek Agresif stratejiler Ağızdan ağıza pazarlama Algı Algı yönetmek Alışveriş Alışveriş Merkezleri America Amerika Amerika nasıl Amerika oldu? Anadolu Efes analiz Anı yaşamak Apple Araştırma hedefi Araştırma Problemi araştırmak Araştırmanın künyesi Araştırmanın özeti Avusturalya Ayakkabı B2b Bağımlılık Bağlılık Bait bakmak Başak Değerli Başarı başarılı olmak Başarmak Berke Civan Berliner Bilgi bombardımanı Blog blogger BP Bu Tarz Benim Business Bütçe Bütünleşik pazarlama Bütünleşik Pazarlama İletişimi büyük etkiler bırakmak Cam ambalajlar Cam şişe Cem Çınlar CEO cesaret Ciddiyet ve disiplin Coca Cola content content marketing CRM CV çalışma hayatı Çevre Çevre kirliliği Çiçek çerçevesi Çocuk çözüm Çözüm üretmek Dağıtım Yar Doç Dr Selda ENE Daha güzel bir dünya Değer değişim deney Deneyim denge dengeli olmak Depresyon depresyonla başa çıkma Dersler digital dijital Dijital kampanya Dijital pazarlama Dijital pazarlamanın 5 temel taşı diş sağlığı duygu duygusal liderler Dünya Dünyanın en büyük markaları dürtü düşünür düzen Eleştiri Eminönü Empati Erdem Erdemli olmak Esir Eş zamanlı arama motoru Facebook fark fark yaratmak farklı olmak Farklılaşma Fayda Ferrari filickr Fiyat Formüller geçim Geneleneksel iletişim araçları Georgii Frantsevich Gouse Gerilla pazarlama Girişimci Giyim Google görmek Gurmania güçlü olmak Güven Güvenilirlik güzen Halil Erdoğmuş Hayal Hayatı kolaylaştırmak haz Hedef belirlemek Hitmet üreten hizmet Hoşgörü huzur IK Instagram içerik İçerik İçerik Moderatörü içerik pazarlaması ikna iknanın psikolojisi iletişim İletişim İletişim kirliliği ilham İlham İlişkiler imaj inanç indirim indirim yapmak indirimsiz markalar inovasyon İnovatif insan internet ipana İsim İsim hatırlayamama İsmi neydi? İstek istemek iş hayatı İşaret itibar iyilik izlenim jest kampanya kar etmek Karar karar almak Kares AVM karmaşa Kendimizi ifade etmek Kendini beğenmişlik Kevin Hogan kişilik Kitle KONUM KONUM TABANLI PAZARLAMA Konumlandırma Kuramsal Çerçeve Kurumsal yönetici küçük harf Kültür Lacoste Lc Waikiki leader lider LinkedIn Liste Listelemek Makale eleştirisi Maliyet Marka marka bilinirliliği marka değeri marka imajı marka inşası marka kişiliği Marka kültürü Marka Nedir? marka sadakati marka yaratmak Marka yönetimi Markalar markalarda bog kullanımı Marlboro Marmara Üniversitesi maske Medyada yer almanın artan maliyeti Medyanın çeşitlenmesi merak merak etmek Microsoft mimik Motive edici pazarlama msel pazarlama Mutlu olmak mutlu olmanın koşulları Mutlu olmanın yolları muzaffer şerif mücadele Müşteri müşteri ilişkileri Müşteri İlişkileri Müşteri İlişkileri Yönetimi müşteri memnuniyeti müşteri sadakati müşteri şikayetleri müşteriler Nasıl başarılı olunur Nestle Nike olumlu düşünmek Onedio Onel AVM Operasyonel pazarlama Ödev Ödevler ön yargı Önem ÖNERİM Özellikler Para para kazanmak Parekendeci Pazar Pazara uyum Pazarlama Pazarlama Araştırmaları Pazarlama Karması Pazarlama Kirliliği Pazarlama noktaları Pazarlama okuyanlar Pazarlama uzmanı Pazarlamanın P'leri people physical evidance Pinterest Place Plain pack Plastik atıklar PR Prestij Price Proaktif process Product Prof Dr Ahmet Ercan GEGEZ Prof Dr Fatma Müge ARSLAN Prof Dr Mert UYDACI Promotion psikoloji Radyo Rakip Red Bull rekabet Reklam Reklam ajansı Reklam Müziği Reklam önerisi Risk robert bosch Rus Rus kültürü Rusya Rusya pazarı sadakat sadık müşteri sağlık Samsung saniye Satış Satış temsilcisi Saygı Selfie Sembol Sevgi Sınavlar Sigara Simge Simple simülasyon Sistem sorulama sosyal sosyal girişimci Sosyal Medya Sosyal Medya Esiri Sosyal medya kampanyası taslakları Sosyal paylaşım Spor Starbucks Stiletto Strateji Stratejik pazarlama şans şansa inanmak şikayet şikayet yönetimi Şişe Şişeler takit etmek taklitçilik Tarihçe Tarz Tasarım Tatlı tatmin Televizyon Televizyon Reklamları Terim Tick Tock Boom Toptancı TREND tumblr Tutundurma tutundurma karması Tüketici Twitter uslup Ücret Üniversite Ünlü olmak Ürün Ürün çeşitliliği Ürün kalitesi Ürün yönetimi üyeler Vazgeçmek Vestel WOM Word of mouth Y nesli yaşam Yeni medya Yeni ürün geliştirme yeni yıl Yerli malı yorum yorum pazarlama yorumlar yönetici yönetmek Zafer Tanrıçası Zaman Zenginlik Ziyaret Ziyaretçiler