İnsanların Mutlulukları Karakterlerinin Eseridir
Çocuklarda karakter gelişimi henüz 1.5 yaşlarında oluşmaya başlar ve bu gelişim 7 yaşına kadar çevresel faktörlere bağlı olarak gelişimini ve değişimini sürdürür. Günümüzde 'Bir insan 7'sinde ne ise, 70'in de de o'dur' sözü buradan gelmektedir. Bu süreçte anne ve babası arasındaki karakter uyumu nedeniyle sözsüz iletişim sağlanır.
İlerleyen yaş, çevresel koşullar, baskı, başarma iç güdüsü, kendini gerçekleştirme arzusu hissedilmeye başlandığı andan itibaren artık karakterimizin oluşumu için çevremizdeki diğer kişileri modellemeye başlarız. Bu en yakın arkadaşımız, öğretmenimiz ya da başka biri olabilir. Bu noktada belli seçimler yapar, bu seçimlerin sonuçlarını gözlemleriz. Nihayetinde bizi neyin ya da nelerin mutlu edeceğini anlarız. Karakterimiz bir nebze oluşmuş da olsa, bu gelişim devam eder. Zaman zaman zevk ve ihtiyaçlarımızda değişimler meydana gelir. Her yaşta hissettiklerimiz aynı duygular olmayabilir. İhtiyaçlar değiştikçe, çevremiz de değişir. Araştırmacılar bir insanın her 7 senede bir çevresinin ve ihtiyaçlarının değişimi nedeniyle arkadaş gruplarının da her 7 senede bir değişeceğini dile getiriyorlar.
Evet belki şu anda lise arkadaşlarınızla görüşmüyorsunuz. Hepsi farklı bir yolda bambaşka hayatlar yaşıyorlar. Belki de içlerinde görüştükleriniz var. Üniversitedeki arkadaşlarımız belki bir nebze daha fazla karakterleri ve kişilikleri oluştuğundan içlerinde görüştüğünüz kişiler olması daha yüksek ihtimaldir. Bu seçimlerin hepsi kendi karakterimizin oluştuğunu düşünerek almış olduğumuz kararlardır. Çünkü diğer insanlar arasından bir eleme yaparak kendimize yakın olan kişileri seçer ve arkadaş kalırız. Görüşmeye devam ederiz. Aslında amacımız mutlu olmaktır. Bu noktada bizi neyin mutlu edeceğini bildiğimizi düşünmemizdir.
Gerçek şu ki, bizler de değişiriz. En sevmediğimiz yemeği birden sevebilir, uzun zamandır görüştüğümüz biriyle artık görüşmeme kararı alabilir, uzun süreli ilişkilerimizi bir anda noktalayabiliriz. İnsanların hepsi değişir.. Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir. (Herakleitos)
MUTLU OLMANIN 11 KOŞULU
1)-OLUMLU DÜŞÜNMEK:
Mutlu olmak için yapılması gereken ilk şey şüphesiz bilinçaltınızı olumlu bir duruma getirmektir. Hepimiz ara sıra birilerine sinirleniyor ve kırıcı sözler söyleyebiliyoruz. Ancak bir çoğumuz söylediğimiz bu sözlerden sonrasında rahatsızlık duyup, ''Bunları gerçekten ben mi söyledim?'' diye düşünüyoruz. Bu aşamada konuşmalarımızın içindeki zararsız gibi görünen, olumsuz ifadeleri çıkarıp atmamız gerekiyor. Bırakın bütün olumsuzluklar, olumsuz düşünceler zihninizden akıp gitsin ve orayı terk etsin. Bu zararsız görünen küçük kelimeler bir zaman sonra sizi rahatsız etmekten başka bir işe yaramayacaklardır. Kendi kendize telkinde bulunmalı ve olumlu sözcükler fısıldamalısınız. En kötü olayda bile iyi tarafları görmeye çalışın. Bu ne kadar zor olsa bile mutlaka olumlu yanları olabileceğini göreceksiniz. Olumsuz anıları da, fikirleri de, düşünceleri de kendinizden uzaklaştırmalısınız. Hayata pozitif bakan, olumlu düşünen arkadaşlarınız olsun. Çevrenizdeki olumsuz kişiler, sizi olumsuzluğa iter. Eğer bu kişilerle görüşmeme şansınız yok ise, o halde yeni bir çevre yaratmayı deneyin.
2)-USLUBA DİKKAT EDİN:
Birinden bir şey isterken, onu eleştirirken, ya da bir şeyi açıklamaya çalışırken kullandığınız usluba dikkat etmelisiniz. Siz karşınızdaki kişide nasıl bir intiba bırakırsanız o kişide öyle bir imaja sahip olacaksınız demektir. Bunu önemseyin. Belki bir daha görmeyeceğinizi düşündüğünüz bir restaurant'ın garsonu olabilir. 'Rica ediyorum, teşekkürler' demek sizi yüceltecektir. Hem kim bilir belki sonradan tekrar gitmek isteceksiniz...
3)-ŞANSA İNANIN AMA ÇALIŞMAYA DAHA ÇOK İNANIN:
Şans deyince aklıma şans oyunları geliyor nedense. Bir sürü istatistiki veriye dayalı oynanan şans oyunları ve nihayetinde harcanan milyonlarca tl... Ben şans oyunlarının oynanmasına karşı değilim ancak bahsettiğimiz 'şans' burada denemekten korkmamak anlamına geliyor. 'Ben o sınavdan asla AA alamam...' bu cümledeki üzüntüyü, umutsuzluğu ve korkuyu görür gibisiniz değil mi? Neden denemiyorsunuz? Neden daha fazla çalışmıyoruz? Bu cümlede daha yarışı baştan kaybetmiş bir öğrencinin feryadı var. Siz böyle olmayın. Daima pozitif düşünün. Çalışın, gerekirse daha fazla çalışın ve eğer amacınız AA almak ise, bu amacınız için gereken her şeyi yaptığınıza emin olun. Hem kader.. Kim bilir belki de bir gün bu kadar çalıştığınız o ders için en kötü ihtimalle AA alamasanız bile, o bilgilere ihtiyacınız olacak ve bir bakmışsınız bu çalışma için kendi kendinize teşekkür ediyorsunuz.. İnanın. Hiçbir şey imkansız değildir.
4)-HAYAT ÜZÜLMEK İÇİN ÇOK KISA:
Daha önceki yazımda çevre kirliliğinden bahsetmiştim. Dünya'nın nasıl böyle bir duruma geldiğini açıklamaya çalışmıştım. Çevre kirlendikçe, hayvanlar ve bitkiler zarar görüyor. Yaşadığımız yerin, toprağın, yediklerimizin, soluduğumuz havasının kalitesi gün geçtikçe azalıyor. Bütün bunlar bir yanda dururken, sevgilimizden ayrıldığımız için üzülebiliyoruz. Tamam, elbette bu üzücü bir durumdur. Ancak öte yanda da yok olan bir tabiat, kesilen ağaçlar, ölen hayvanlar var. Bunu hepimiz görüyor ve biliyoruz. Bu yüzden üzülmeyin. Çevre kirliliği konusunda da elimizden geleni yapacağız. Umudumuzu tamamen kaybetmiş değiliz. İş yerinizde yaşadığınız problemleri, özel hayatınızı bir süreliğine unutun. Dışarıdaki hayvanlar için bugün kalan yemeğinizden bir bölümü ayırıp, kapı önüne koyabilirsiniz mesela... Mutlu edin, mutlu olun...
5)-OLUMSUZ CÜMLELERİ HAYATINIZDAN ÇIKARMAYA ÇALIŞIN:
Elbette 'hayır' diyeceğiniz bir satıcıya 'hayır demeyin' demiyoruz. Yukarıda bahsettiğimiz uslup konusuyla paralel olarak, 'daha az olumsuz cümle kullanın' diyoruz. ''Ben yapamam'' ''Ben beceremem'' ''Bilmiyorum'' ''Gidemem, edemem vs'' bu cümleler hem karşınızdaki kişiye hem size olumsuz sinyaller verir. Bunlar için daha uygun cümleler de var. ''Bu işi bu gün yetiştirmek için elimden geleni yapacağım Haluk bey, ancak Serpil hanımla birlikte daha hızlı ilerleyebileceğimizi düşünüyorum'' ''Bugün kendimi yorgun hissediyorum ama istersen salı günü buluşabiliriz'' ''Bu konuyu daha önce duyduğumu zannetmiyorum, biraz daha açıklar mısın?'' gibi. Bu tip cümleler daha pozitif bir etki yaratacaktır. ''Ben yaparım'' cümlesini günde 20 kere kendi kendinize söylerseniz, araştırmacılar bunun yapabilme olasılığının artacağını savunuyorlar.
6)-YOK'LARI DEĞİL VAR'LARI DÜŞÜNÜN:
Eğer yokları düşünürseniz varlara ulaşamazsınız. Eğer gerçekçiyim diye övünüyorsanız ve gerçekçiliğiniz sizi karamsar yapıyorsa siz gerçekçi değil karamsarsınız. İyimser olan insanda beyin endorfin hormonu salgılar. Bu hormon insanin kendini daha iyi ve mutlu hissetmesini sağlar.
7)-KONSANTRE OLUN
Ne yaparsanız, ne işi yaparsanız yapın en iyisini yapmaya çalışın. Hatta Tuvalet temizleyicisi bile olsanız dünyanın en iyi gelmiş geçmiş en iyi tuvalet temizleyicisi siz olun. İşinize konsantre olun ve yaptığınız işi size rahatsızlık veren duygulardan arındırıp yapın. İş yaparken duygusallığı bir yere bırakın ve profesyonel olun. Hiçbir zaman bugünün işini yarına bırakmayın. Zorlanıyorsanız dua edip isteyin. Üzüntü ve mücadele birer öğretmendir, kötü şeyler değillerdir. Üzüntü ve mücadeleyi yaşayıp onlardan öğrendiklerimizle mutlu oluruz.
8)-UYGUN HALE GETİRİN:
Bitirmeniz gereken işler var veya yetiştirmeniz gereken ödevler... Bunun için hiç çalışmak içinizden gelmiyorsa yapılabilecek bir şey var. Ortamı çalışılabilecek bir hale getirmekle işe başlayabilirsiniz. Bu sayede biraz zaman harcamış olacağınız için tekrar konsatre olabilmeniz için gerekli arayı da vermiş olursunuz.
9)-GERÇEKTEN İSTEYİN:
Kaybetmek ve başarısızlıktan korkmak sadece harekete geçmeyi engeller veya geciktirir. Bu gibi olumsuz düşüncelerden arının. Çalışmaktan korkmayın. Başarmayı gerçekten isteyin. Amacınız için tüm adımları doğru attığınıza emin olun. İstediğiniz şeyleri başkalarının yapmasına izin vermeyin. Eğer bir şeyi kendiniz için istiyorsanız, gidin ve onu bireysel olarak kendinize isteyin.
10)-AFFEDİN:
Affetmek büyüklüktür. Affetmek sizi daha güçlü hale getirir. Kendinize daha çok güvenirsiniz. Kendinizi daha mutlu hissedersiniz. Bunu önce kendi kendinize söylemeli ve bunu istediğinizden emin olmalısınız. Gerçekten affettiniz mi? Gözlerinizi kapatın ve olumsuz düşüncelerin akıp gitmesini isteyin. Affedin ama unutmayın.
11)-SABIRLI OLUN:
İstediğiniz şeye ve amaçlarınıza bağlı olarak hedefinize ulaşmanız zaman alabilir. Bunun için sabırlı olmalısınız. Süreci sevin. Amcınıza ulaşana kadar geçen her günü her dakikayı sevin ve şükredin.
HEDEFLERİNİZE ULAŞMAK İÇİN
- Kendinize boyun eğin İsteyin hedefinizi gerçekten isteyin.
- Hedefinizi istemeyi sevin.
- İsteğinize ve hedefinize hiç kuşkunuz kalmayacak şekilde inanın.
- Uygun anahtarı seçin, kapıyı açacaksınız!
MUTLULUĞUN 10 ANAHTARI
- Kalbinizi kin ve nefret ögelerinden ayırın ve tertemiz hale getirin.
- Üzüntü, korku, suçluluk duygusu gibi hislerinizi yok edin, arının.
- Basit bir hayat yaşayın.
- Beklentilerinizi düşürün.
- Yaptığınız güzel şeyler için bir karşılık beklemeyin.
- Kendiniz için iyi olana inanın.
- Bencil olmayın. Paylaşmaktan çekinmeyin.
- Ruhsal olarak sağlığını koruyarak, çok çalışın.
- Sevin. Alınganlıklar ve küçük hesaplar olmadan sadece sevin.
- Sağduyunuzu uyanık tutun.
Mutluluk dileğiyle:)
Eda Demirden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder